N3XT 24/7 Blockchain Bankasını Başlattı: Paradigm ve Winklevoss Capital Destekli
N3XT, Paradigm ve Winklevoss Capital desteğiyle 7/24 erişilebilen blockchain tabanlı bir banka başlattı; kripto ve fiat entegrasyonu, API tabanlı hizmetler ve güçlü güvenlik önlemleri sunuyor.
N3XT'in 24/7 Blockchain Bankası
N3XT, geleneksel bankacılık sınırlarını aşarak 7/24 hizmet veren blockchain tabanlı bir banka kurdu. Platform, kripto ve fiat hesaplarını birleştiren hibrit altyapısıyla anlık transfer, likidite yönetimi ve düşük maliyetli işlem imkânı sağlıyor. Bankanın sürekli çalışması, global kullanıcıların zaman dilimlerinden bağımsız finansal işlemler yapmasını mümkün kılarak dijital bankacılık ve fintech arayüzlerini yeniden tanımlamayı hedefliyor.
İlginizi Çekebilir: 21Shares Nasdaq’te İlk Kaldıraçlı SUI ETF’sini SEC Onayı Sonrası Piyasaya Sürdü
Yatırımcılar Ve Finansman Detayları
N3XT'in lansmanı Paradigm ve Winklevoss Capital gibi tanınmış yatırımcıların desteğiyle gerçekleşti; bu finansman, teknoloji geliştirme, regülasyon uyumu ve küresel genişleme planlarını hızlandıracak. Yatırımcı desteği, sektörde güven ve sermaye sağlamanın yanı sıra likidite ortaklıkları ve stratejik işbirlikleri için kapıyı açıyor. Bu sayede N3XT, kullanıcı tabanını büyütürken ürün portföyünü de çeşitlendirmeyi planlıyor.
Hizmetler Ve Teknoloji Altyapısı
Bankanın sunduğu hizmetler arasında custody (saklama), cüzdan yönetimi, kripto-fiat köprüleri, API tabanlı ticaret ve kurumsal likidite çözümleri bulunuyor. Altyapı olarak blokzincir üzerinde akıllı kontratlar, çok imzalı saklama ve ölçeklenebilir node ağları kullanılıyor. Bu teknoloji kombinasyonu, düşük ücretler, anlık settlement ve geliştiricilere açık API’lerle yeni finansal ürünlerin hızla entegrasyonuna olanak tanıyor.
Düzenleyici Uyumluluk Ve Güvenlik Yaklaşımı
N3XT, küresel ölçekte regülasyon gereksinimlerine uyum sağlamak için lisanslama, KYC/AML süreçleri ve risk yönetimi politikalarına yatırım yapıyor. Güvenlik tarafında ise çok katmanlı şifreleme, donanım tabanlı anahtar yönetimi ve düzenli denetimler ile kullanıcı fonlarının korunması ön planda tutuluyor. Bu yaklaşım, yatırımcı güvenini pekiştirirken kurumun uzun vadeli operasyonel sürdürülebilirliğini destekliyor.