Avrupa Birliği Üye Devletleri Dijital Euro İçin Ortak Pozisyonunda Anlaştı
AB üye devletleri dijital euro konusunda ortak pozisyon aldı; karar, hukuki çerçeve, teknik güvenlik, ekonomik etkiler ve uygulama takvimi açısından yol haritası sunuyor.
Anlaşmanın Kapsamı Ve Amaçları
Avrupa Birliği üye devletleri, dijital euro konusunda ortak bir pozisyon benimseyerek CBDC (Merkez Bankası Dijital Para Birimi) çerçevesinin temel hedeflerini netleştirdi. Amaçlar arasında ödeme sistemlerinde etkinlik, finansal istikrarın korunması, tüketici haklarının güvence altına alınması ve teknolojik yeniliklerle uyum yer alıyor. Ortak pozisyon, hem ulusal düzenlemelerle uyumlu hem de Avrupa çapında birlikte çalışabilir bir yapıyı hedefliyor.
İlginizi Çekebilir: NFT Satışları %12 Arttı: Toplam 67,7 Milyon Dolar, Ethereum Hacmi %45 Yükseldi
Hukuki Çerçeve Ve Düzenleyici Unsurlar
Ortak pozisyonun merkezinde güçlü bir hukuki çerçeve bulunuyor; veri koruma, AML/KYC yükümlülükleri ve tüketici hakları öncelikli kabul edildi. Üye devletler, dijital euronun yasal statüsünü, paranın dolaşıma giriş koşullarını ve merkez bankası ile özel sektör arasındaki sorumluluk dağılımını netleştirmeyi planlıyor. Bu düzenleyici yaklaşım, finansal istikrarı korurken inovasyonu teşvik edecek dengeyi sağlamayı hedefliyor.
Teknik Altyapı Ve Güvenlik Önlemleri
Dijital euronun güvenli, hızlı ve birlikte çalışabilir bir teknik altyapıya dayanması gerektiği vurgulandı. Ortak pozisyon, kriptografik güvenlik, ölçeklenebilirlik, arıza toleransı ve siber saldırılara karşı dayanıklılık gibi konularda yüksek standartlar öngörüyor. Ayrıca ödeme işlemlerinin gizliliği ile düzenleyici şeffaflık arasında hassas bir denge kurulması, kullanıcı güveninin sağlanması için kritik görünüyor.
Ekonomik Etkiler Ve Uygulama Takvimi
Üye devletler ortak pozisyonda dijital euronun ekonomik etkilerini ve aşamalı uygulama takvimini de değerlendirdi. Karar, parasal politikaların etkinliği, bankacılık sektörü üzerindeki dönüşüm, ödeme maliyetlerinin azalması ve finansal kapsayıcılığın artırılması gibi olası sonuçları dikkate alıyor. Takvim, pilot uygulamalar ve değerlendirmelerle kademeli geçişe imkân tanıyacak biçimde tasarlanıyor.