Ethereum'un Doğuşu: Kodla Yazılan Bir Gelecek

Bitcoin’in ardından gelen dijital devrimin ikinci büyük dalgası, 2013 yılında henüz 19 yaşında olan genç bir programcı tarafından başlatıldı. Kanada'nın Toronto kentinde yaşayan Vitalik Buterin, Bitcoin’in merkeziyetsiz para fikrine hayran kalmıştı. Ancak kısa sürede, Bitcoin’in sadece bir ödeme aracı olarak değil, daha fazlasını sunabilecek bir altyapıya ihtiyaç duyduğunu fark etti.

İlginizi Çekebilir: Bitcoin'in Keşfi: Satoshi'nin Sessiz Devrimi

Vitalik, o dönem kripto topluluklarında aktif bir yazardı. Bitcoin Magazine isimli platformda yazdığı makalelerde, Bitcoin’in teknik sınırlarını sorguluyor ve ağın programlanabilirliğinin olmayışını eleştiriyordu. Bu düşünceler zamanla bir projeye dönüştü: Ethereum.

2013’te Ethereum whitepaper’ını yazdı. Bu belge, sadece yeni bir coin değil; aynı zamanda akıllı sözleşmeler adı verilen kod bloklarıyla çalışan merkeziyetsiz uygulamaların temellerini içeriyordu. Vitalik, projesini 2014’te Miami’deki Kuzey Amerika Bitcoin Konferansı’nda duyurduğunda, kripto dünyasında büyük bir heyecan yarattı.

Ethereum’un ilk destekçileri arasında Gavin Wood, Charles Hoskinson ve Anthony Di Iorio gibi isimler yer aldı. İsviçre merkezli Ethereum Foundation kuruldu ve bir ön satış (ICO) kampanyası ile 18 milyon dolar toplandı. 2015 yılının Temmuz ayında Ethereum ağı resmi olarak yayına alındı.

Ethereum’un doğduğu yer tam olarak bir ülke değil, internetin her köşesiydi. Ancak geliştirici topluluğunun merkezi bir süreliğine Zug, İsviçre oldu. “Kripto Vadisi” olarak adlandırılan bu bölge, Ethereum’un büyümesinde önemli rol oynadı.

Ethereum kısa sürede sadece bir coin olmaktan çıktı. Merkeziyetsiz finans (DeFi), NFT’ler, DAO’lar gibi birçok yeni konseptin altyapısı oldu. Bugün Ethereum’un sunduğu akıllı sözleşmeler, internetin geleceğini tanımlayan bir çerçeve olarak görülüyor.

Vitalik Buterin’in inşa ettiği bu sistem, kodlarla yazılmış bir sosyal ve finansal devrimdi. Ve her şey, genç bir dahinin sınırları aşan bir vizyonuyla başladı.